Trablusgarp cephesinde sivrisinek
ısırması sonucu sıtmaya yakalanan
Mustafa Kemal, bu sebepten dolayı
karaciğer rahatsızlığına
(hipertrofik siroz) yakalanmıştır..
İleride kendisine tedavi amaçlı verilen kinin ve atebrin ilaçları (karaciğer ve dalağı yıpratır) verilmiştir..
Sadece 1937 yılında İstanbul Eczanesinden Atatürk için 43 kutu kinin alınmış olmasının anlamını herkes buradan anlayabilir.
Şimdi Ulu Önder Atatürk’e "alkolik" diyen öküzler için söylemek istiyorum;
Alkole bağlı siroz olması için,
bir insanın 15 yıl boyunca hiç aralıksız her gün en az 3 kadehten daha fazla alkol alması gerekir.
Kurtuluş Savaşı zamanında hiç içki içmemiş olan bir kişi, nasıl alkolik olur ?
Atatürk'e sıtma tedavisi yapılmış,
aşırı 'kinin' yüklenmiş ve karaciğeri
bu yüzden iflas etmiş, siroza dönüşmüştür. tedaviyi yapan doktor mason locası üstadı azamlarından doktor mim kemal'dir.
Durumu iyice fenalaştıktan sonra celâl bayar'ın ısrarı ile dışarıdan bir doktor getirilir.. yanlış tedavi yapıldığını, karaciğerinin bu yüzden iflas ettiğini rapor eden bu yabancı doktordur. istirahat için 2 ay kadar kaldığı savarona'da nemli sıcaktan durumu daha da kötüleşmiş, son günlerinde dolmabahçe sarayı'na götürülmüştür. peki, nasıl oldu da sirozdan öldüğü açıklandı ve bütün yazılı kaynaklara da böyle girdi?
Büyük millet meclisinde ölüm raporu gündeme getirildi.
Mason locaları 1935'de kapatılmasına rağmen mecliste hala mason milletvekilleri vardı. 'efendim, gençlerimize terbiye olur, o'nun alkol ve sigaradan öldüğünü duyuralım' denir ve kabul edilir.. arkasından yeşilay icat edilir, tarih kitaplarına da böyle girer.
(Sir Alex Cansin)
Görsel: ATATÜRK, Mersin'de narenciye bahçesinde mandalina yerken (19 Kasım 1937)