(15 Ekim 1927 – 20 Ekim 1927) Tarihleri arasında 6 Gün, 36 Saat, 33 Dakika'da M.K.Atatürk tarafından Okundu.
Atatürk, Büyük Nutku’nu Çankaya Köşkünde çok yoğun bir tempo ile çalışmak suretiyle hazırlamıştır. Öyle ki Atatürk, bazı geceler uykusunu açmak için gözlerini ıslak pamukla silmiş, bazen aralıksız olarak tam 32 saat çalışmıştır.
Söylediklerini kaleme alan yaverler ise 8 saatte bir değişerek, Atatürk’ün bu çalışma temposuna ayak uydurmaya gayret göstermişlerdir. Nihayetinde bu eser 3 aylık bir süre içinde tamamlanmıştır.
Büyük Önder K. Atatürk “Nutuk” adlı eserini, Cumhuriyet Halk Partisi’nin 15 Ekim 1927 – 20 Ekim 1927 arasında toplanmış olan ikinci büyük kongresinde hem partinin Genel Başkanı ve hem de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Cumhurbaşkanı sıfatıyla 6 gün boyunca günde üçer saatlik iki toplantıda tam 36 saat 33 dakikada okumuş ve 1919’dan 1927’ye dek yaşananların genel bir değerlendirmesini yapmıştır.
Kongrede bakanlar, milletvekilleri, tüm illerden gelen CHP delegeleri, partinin ileri gelenleri, bürokrasinin üst düzey yöneticileri, komutanlar, yabancı diplomatlar da hazır bulunmuştur.
Nutuk’un altı gün sürmesi ve dünya hitabet tarihinde eşine ender rastlanan uzunlukta olması nedeniyle dünya literatürüne ”Maraton Nutuk”, ”400.000 kelimelik Mesaj” deyimiyle geçmiştir. Atatürk’ün bu nutku, diğerlerinden ayırt edilebilmek için “Büyük Nutuk” adıyla anılmaktadır.
Atatürk, Nutkun hem yazarı hem de hatibidir. Atatürk’ün inançlı olması, inandığı bir sorunu savunması ve Harp okulu yıllarından beri hitabet sanatına düşkünlüğü onun “söylevci kişiliğini” güçlü kılan etkenler olmuştur.
Peki, ama bir asker ve bir devlet adamı olarak Atatürk hangi bilgi ve birikimle Nutuk adlı eserini yazabilmiştir? Bu sorunun cevabı Atatürk’ün çok ama gerçekten çok okumasındadır. Öyle ki Atatürk ömrü boyunca çeşitli konulara ait 4000’e yakın kitap okumuştur. Büyük önderin okuduğu bu kitapların 879’u Tarih, 535’i Edebiyat ve 397’si de Dildilbilimine aittir.
Nutuktan önce de askeri alanda altı tane kitap yazmış olan Atatürk’ün Büyük Nutuk’unu yazarken veya dikte ettirirken bu özelliklerinden faydalanmaması mümkün değildir.
Gençliğe Hitabe, Mustafa Kemal Atatürk tarafından Cumhuriyet Halk Fırkasının II. Büyük Kongresi'nde, Nutuk adlı eserini meydana getiren konuşmasının sonunda 20 Ekim 1927 günü Türk gençliğine hitap etme amacıyla söylenen metindir. ... Hitabe, Nutuk'un "Türk Gençliğine Bıraktığım Emanet" başlıklı bölümünde yer alır.
Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
Mustafa Kemal Atatürk