Türk milletinin tarihi Hasan Tahsin gibi gibi sayılamayacak isim ya da isimsiz kahramanlar barındırıyor.

Hayatını Mücadeleye Adayan Bir Fedai: Hasan Tahsin
Elif Beyza Tekin 
Elif Beyza Tekin

"Burayı Yunan’a vermeyeceğiz. Vermek isteyen kuvvetle paylaşacak kozumuz var." 

İşgalcilere karşı paylaşacağı kozu, son kurşuna kadar kullanan gerçek bir vatansever ve devrimci Osman Nevres  ya da bildiğimiz ismiyle Hasan Tahsin. Mondros sonrası başlayan işgallerde, İzmir’in işgaline ilk tepki gösteren isim olan Hasan Tahsin Kurtuluş Mücadelesinin 100. yılında da unutulmadı. Tiyatrocu Özgürefe Özyeşilpınar çocukluk hayali olarak anlattığı Hasan Tahsin’i "İlk Kurşun" oyunuyla bizlere sundu. Tek kişilik bu oyunda Hasan Tahsin’i özellikle teşkilatçı, vatansever ve devrimci yönüyle aktarmış.

Teşkilatlı Osman Nevres

Oyuncu Gülsen Tuncer’in öğrencisi olan Özgürefe Özyeşilpınar Kurtuluş Savaşı’nın 100. yılında yazdığı "İlk KurşunHasan Tahsin" adlı oyununu seyircilere sundu. Kendisinin çocukluk hayalim olarak tanımladığı bu oyunda Hasan Tahsin’i dışa yansımayan yönleriyle bizlere aktarıyor. Bu oyunda karşımızda yalnızca işgalcilere ilk kurşunu sıkan bir figür yok. Aynı zamanda vatanın kurtuluşu için teşkilatlanan bir vatansever, teşkilatın verdiği görevleri namusu bilen  bir fedai, devrim fikrinin doğduğu topraklardan beslenen bir sosyalist, Avrupa’nın hiçbir yerinde Türklüğü çiğnetmeyen bir milliyetçi, sıktığı son kurşunlarla Anadolu’da mücadele ateşini yakan ve canını feda eden bir kahraman görüyoruz.

Özyeşilpınar’ın da anlattığı gibi Osman Nevres 1888’de Selanik’te dünyaya geldi. Selanik’te eğitim gördüğü Fevziye Mektebi’nde tanıştığı, sonraları Maliye Nazırı olacak olan Cavid Bey aracılığıyla İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne katıldı. İstanbul’a gelip Darülfünun’a kaydolduktan sonra, Cemiyet bir grup öğrenciyle birlikte Nevres’i de yurtdışına eğitim için gönderir. Fransa’da Sorbonne Üniversitesi’nde eğitimine devam ederken fikir hayatında önemli gelişmeler yaşar. Bir Genç Türk olarak devrimin yeşerdiği bu topraklarda Jean Jaures gibi sosyalist düşünürlerden de etkilenir, çıkardığı gazetelerde alt tabakanın iktidarı ele almasına dair yazılar kaleme alır .Yine Fransa’da olduğu yıllarda İtalya Trablusgarp’ı işgal etmiş, Enver Bey ve Mustafa Kemal orada çarpışırken Osman Nevres de boş durmamış, Avrupa’nın her yanında "Barbar Türkler" diye yapılan propagandalara karşı çıkıyordu. Aynı zamanda Türk ve Müslüman öğrencileri de bu noktada etrafına topluyordu. Mısırlı öğrenci lideri Şeyh Dayef ile de temasa geçiyordu.


Osman Nevres ya da Hasan Tahsin

Bu tek kişilik oyunda adeta karşınızda Hasan Tahsin’i buluyorsunuz. Teşkilatı Mahsusa’da yer alan Osman Nevres teşkilattan Osmanlı düşmanı olan iki İngiliz gazeteci Buxton Kardeşleri ortadan kaldırma görevini aldı. Bunun için önce Bulgaristan’a sonra Romanya’ya gider. Burada Buxton Kardeşleri yaraladığı için hapse girer ve hapiste verem hastalığına yakalanır. İstanbul’a döndükten sonra Enver Paşa’dan İngiliz Parlamentosu’nu havaya uçurma görevini alır, hem görevi için hem de tedavi için İsviçre’ye gider. Görev başarısız olunca İstanbul’a geri döner. 1918 itibariyle de İzmir’de yaşamaya başlar.

İzmir ile birlikte yayıncılık faaliyeti de başlar Hasan Tahsin’in. Öncelikle Hukuku Beşer, Sulh ve Selamet gazetelerini çıkarmaya başlar. Mondros sonrası işgallerde İzmir’in Yunan’a bırakılacağı duyulunca halk buna söylenmeye başlamıştır. Hasan Tahsin de gazetelerdeki yazılarında halkı, işgallere karşı uyandırmaya çalışır. Reddi İlhak Cemiyeti ile birlikte halkı işgale karşı uyaran bildiriler dağıtır. 14 Mayıs gecesi bütün İzmir’i Maşatlık Meydanına toplayan bildiriler dağıtılır. İşgale karşı çıkan halk ile birlikte Yunanları sevinçle karşılamayı bekleyenler de meydanda toplanmıştır. 15 Mayıs sabahı ise Yunan ordusu donanmasıyla İzmir’e demirlemiştir. Hasan Tahsin’in ise ‘Böyle ellerini kollarını giremezler’ diye söylenir. Onun için yapılacak bir şey vardı. Nerede olursa, elindeki imkanlarla düşmana karşı cansiperane savaşmak, halka öncü olmak, mücadelenin ateşleyicisi olmak. Böylelikle Hasan Tahsin silahıyla düşmana ilk kurşunu sıkar. İlk anda, Basile Delaris ve Jorj Papakostos adlı, Efsun Alayından iki askeri öldürür. Bu ateşin ardından, Yunan askerleri tarafından süngülerle öldürülen Hasan Tahsin, henüz 31 yaşında şehit olur.

Hasan Tahsin’e Sıkılan Kurşun

Bugünse ithal kahramanlara sarılanlar Türk milletinin bağrından çıkan Hasan Tahsin’in kahramanlığını lekelemeye çalışıyorlar. İlk kurşunun onun sıkmadığı, milliyeti konusunda farklı görüşlerini, ilk kurşun olayının bir yalan olduğunu anlatıyorlar. Dünün vatanseverlik çizgisini göremeyenler, bugün de vatanseverlik çizgisinde olamıyorlar. Hasan Tahsin yalnızca ilk kurşunu sıkması ile değil, teşkilatlanması, vatanına candan sarılması, bağımsızlık uğruna can vermesi, onu tarihimizde bir örnek olması açısından önemlidir. Özellikle bireyciliğin had safhada olduğu günlerde vatan mücadelesi için vatansever güçlerle birleşmesi de bizlere örnektir. 

Tarihimize Yaslanıyoruz

Özgürefe Özyeşilpınar gibi vatansever sanatçılarımız sayesinde ise sahip olduğumuz kahramanları yeniden tanıyoruz. Kendisinin de başvurduğu Yaşar Aksoy’un da söz ettiği gibi "düşmana Anadolu’da ilk kurşunu atma şerefini alan bu genç yurtsever, aynı zamanda Kemalist Devrim’in temel taşlarından biridir." Hasan Tahsin emperyalizme karşı kurşun sıkmaktan çekinmeyen, bağımsızlığımız için canını siper eden kahramanlardan biri yalnızca. Türk milletinin tarihi Hasan Tahsin gibi sayılamayacak isim ya da isimsiz kahraman barındırıyor. Bugün önümüze düşen bu isimleri gün yüzüne çıkarmak, ortaya atılan yalanları da ortadan kaldırmaktır. Karşımızdaki ateşli bir devrimciyi, bir fedaiyi, bir vatanseveri anlatan bu oyunun daha çok izlenmesi temennisini paylaşıyoruz.

Aydınımız, topluma yol gösterici olmalıdır.

Nicelerinin gelmesi dileğiyle…

 

Elif Beyza Tekin

TGB İstanbul İl Yöneticisi

 

KAYNAKÇA:

*İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi, Taha Toros Arşivi

 tgb.gen.tr