Koronavirüs hakkında sosyal medya yalanları, virüsten daha tehlikeli. Asılsız haberler ve paylaşımlar halk sağlığını tehdit ediyor, güvensizlik ve panik ortamı yaratıyor

Koronavirüs ile ortaya çıktığı günden beri küresel ölçekte mücadele sürüyor. Çin, vakaların görüldüğü ilk günden bugüne verdiği örnek mücadeleyle yurtdışından gelenler haricinde Çin kaynaklı yeni vaka sayısını sıfıra kadar düşürdü. Ölümler büyük oranda önlendi, taburcu hasta sayısı da hızla artıyor. Türkiye de Bilim Kurulu tavsiyeleriyle virüsün ülkeye girişini uzun süre engelledi. Virüs girdiği andan itibaren de sağlık ordusu devreye girdi. Ülkede virüsle mücadelede topyekün seferberlik başladı.

Avrupa’da ve ABD'de bugün hızla yayılan, yüksek ölüm oranlarına yol açan yeni tip koronavirüs hakkında sosyal medya yalanları da en az virüs kadar tehlikeli. Asılsız haberler ve paylaşımlar halk sağlığını virüs kadar tehdit ediyor, güvensizlik ve panik ortamı yaratılmaya çalışılıyor. Öyle ki tüm dünya tarafından eleştirilen ve ölümlerle sarsılan İtalya ile Türkiye kıyaslanıyor!

Asılsız haber ve paylaşımlara karşı gerçekleri okurlarımız için derledik.


1) İDDİA: Bilim Kurulu’nda salgın uzmanı yok!

Türk Tabipler Birliği 2. Başkanı Dr. Ali Çerkezoğlu, yaptığı açıklamada “Bakanlığın Bilim Kurulu’nda epidemiyolog, salgın bilimine dair uzman yok” dedi.

Dipçe: Yeni Yaşam Gazetesi terör örgütü PKK'nın yayın organı.

GERÇEK: Sağlık Bakanlığı bünyesinde Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’nın başkanlığında kurulan Bilim Kurulu’nun 26 üyesi bulunuyor. Bu üyeler arasında salgın hastalık uzmanı, virüsler hakkında uzman doktor yok yalanı sosyal medyada geniş yer kapladı. Ancak isimleri incelediğimizde bu iddianın asılsız olduğunu görüyoruz.

Bilim Kurulu’nda yer alan salgın hastalık ve virüs uzmanları:

Prof. Dr. Levent Akın (Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı, Bulaşıcı Hastalıklar, Bağışıklama Uzmanı)

Doç. Dr. Gülay Korukluoğlu (Ulusal Viroloji Laboratuvarı Sorumlusu)

Dr. Ayla Aydın (Sağlık Bakanlığı Bulaşıcı Hastalıklar Dairesi Başkanı)


2) İDDİA: Türkiye'nin sağlık sistemi çökmek üzere. Hastanelerde hastalara yatak bulunamıyor.

GERÇEK: İddialar yanlış. Şu anda sadece 300 kişinin yoğun bakımda tedavisi devam ediyor. Türkiye’de 100 bin kişiye düşen yoğun bakım yatak kapasitesi 40 ve toplam yoğun bakım kapasitesi 25 bin 466. Statista’nın verilerine göre bu rakamlarla Türkiye Avrupa’da ilk sırada bulunuyor.


3) İDDİA: Çin'den gelen testler işe yaramıyor.

GERÇEK: Türkiye’ye Çin’den iki farklı test geldi. Biri tanı, diğeri ise tarama testi. PCR testleri tanı için kullanılıyor. Bu testlerde bir hata yok ve kullanılıyor. Bu süreçte Antijen testi yetersiz bulundu ve kullanıma sokulmadı. Antikor testleri ise tarama testi olarak başarı ve güvenle kullanılıyor. Ardından gerektiği durumlarda burada pozitif çıkanlara tanı için PCR testi yapılıyor.


4) İDDİA: Sosyal medyada yayılan bir tablo, bazı illerdeki yeni koronavirüs (Kovid19) vakalarını gösteriyor.

Paylaşım

GERÇEK: Henüz Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda yaptığı bir açıklama yok. Ancak tablonun Türkiye’de bazı illerdeki koronavirüs vakalarını gösterdiği iddiası doğru değil. Tablodaki veriler Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın 23 Mart 2020 tarihinde yayınladığı ve yurtdışından gelip karantinaya alınan kişilerin sayısını gösterdiği listeden kesilerek alınmış. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın sitesinden görselin tamamına ulaşılabiliyor. Grafiğin tamamı incelendiğinde ise değerlerin 23 ilde karantinaya alınan 11 bin 296 vatandaşın illere dağılımını gösterdiği anlaşılabiliyor.

Doğru tablo


5) İDDİA: Türkiye, salgının ilk tespit edildiği günden itibaren 2 hafta içindeki artış hızında İtalya'yı geçti.

GERÇEK: Türkiye İtalya’dan farklı olarak daha yoğun tedbirler aldı. Temaslı tarama ve izolasyonu yaptığı gibi, sosyal izolasyon tedbirlerini de aşamalı olarak devreye soktu. İtalya’dan farklı olarak bu tedbirleri etkin olarak uyguladık. Yurtdışından gelen yaklaşık 20 bin kişiye zorunlu karantina uygulaması da yapıldı. Çıkan vakaların temasları bulunup izole edildi. Dolayısıyla vakaları hızla tespit ettik.

Bu nedenle başlangıç verileri bir ölçü teşkil etmiyor. İtalya, İspanya gibi ülkeler bu tedbirleri çok daha az uyguladı ve uzun süre çok az bir vaka sayısı tanımladı. Geç kaldıkları için de testler yapılmaya başlandığında rakamları hızla arttı. Yani Türkiye ve İtalya’nın ilk vaka tespitinden sonra 16'ncı gündeki rakamlarını karşılaştırmak bilimsel değil.


6) İDDİA: Koronavirüs çocuklara bulaşmıyor.

GERÇEK: Son günlerde sosyal medyada yayılan birçok paylaşımda koronavirüsün çocuklara bulaşmayacağı iddia edildi. Ancak koronavirüs her yaştan insana bulaşabilir. Dünyada bunun örneği var. Ancak hastalık ileri yaş grubunda çok daha ağır seyretmekte ve ölümcül olmaktadır.