Recep Erçin

Fonlanan medyanın ekran yüzleri de bu koroya katıldı. BDDK harekete geçse de mevzuat yetersiz ve muğlak olduğundan bu kişiler hakkında ne tür bir kovuşturma yapılacağı belirsiz.

Ekonomiye ilişkin alınan kararların ardından bu yöndeki tasarrufların müspet veya menfi sonuçlarını irdelemekten ziyade dezenformasyon niteliğinde bilgiler yayanlar hakkında nihayet harekete geçildi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) yaptığı açıklamada, "Sosyal medya ve yayın organları üzerinden kur hareketlerini manipüle etmeye yönelik paylaşımları dolayısıyla aşağıdaki Twitter hesapları ve kişiler hakkında Kurumumuz, Bankacılık Kanununun 74. maddesi kapsamında suç duyurusunda bulunmuştur." dedi. Bu kapsamda aralarında eski Merkez Bankası başkanların ve gazetecilerin de olduğu 26 kişi ve hesap hakkında suç duyurusu yapıldı.

Bu kişiler arasında “ekonomist” olmadığı halde “ekonomist” sıfatını kullanarak ekranlarda ve YouTube üzerinden vatandaşlara dolayı yoldan yatırım tavsiyesi hatta yönlendirme yapan kişiler de bulunuyor. 

EKONOMİ YORUMLARI İÇİN DEĞİL

Yine bir takım kaynağı belirsiz yerlerden uydurularak piyasaya sürülen dezenformasyon niteliği taşıyan bilgileri, daha önce işgal ettikleri makamların ağırlığına yakışmayacak şekilde sosyal medya hesaplarının paylaşan kişiler hakkında da suç duyurusu yapıldı. Bunlar arasında CHP ve İYİ Partili kişilerin bulunması ise şaşırtıcı olmadı. Oysa ekonomiye ve alınan kararlara ilişkin çok sert yorumlar yapan birçok isme ise bugüne kadar dolaylı yollar hariç doğrudan yargı yoluyla bir baskı kurulmadı. Bu yorumlar nedeniyle merkez medyadan ve ekranlardan uzaklaştırılanlar oldu ancak bunlar hakkında hukuki bir süreç tesis edilmedi, edilemezdi de. Nitekim son suç duyurusuna ilişkin yapılan “ekonomi yorumu yaptıkları için soruşturma açıldı” değerlendirmeleri son derece hatalı. Soruşturmanın ekonomi yorumları için değil, serbest piyasa düzeninde güven unsurunun çok önemli olduğu bilhassa nazik geçiş dönemlerinde, doğruluğu kanıtlanmamış, dedikodu niteliğindeki bilgileri yaydıkları için açıldığını görüyoruz. 

O MADDE ÇOK MUĞLAK

Ağustos 2018 ilk kur şokunun yaşandığı dönemde de bir takım kimseler bankacılık sistemini tehlikeye atacak düzeyde söylemlerde bulunmuştu. Bu kişiler hakkında dava soruşturma açıldı. Ancak ceza alan olmadı. Kanundaki boşluklar yüzünden, manipülatif sonuçları olacak şeklinde dezenformasyona başvuran kişiler ceza almadıklarından bu eylemlerini sürdürüyorlar. Bunlardan bir kısmı YouTube üzerinden para kazanmak için vatandaşları speküle ediyor. Videolarının altına yazılan yorumlara bakıldığında birçok kişinin mağdur olduğu da açık. BDDK'nın ise 74. madde uyarınca ceza istediği görülüyor. Bankacılık Kanunu Madde 74, “5187 sayılı Basın Kanununda belirtilen araçlarla ya da radyo, televizyon, video, internet, kablolu yayın veya elektronik bilgi iletişim araçları ve benzeri yayın araçlarından biri vasıtasıyla; bir bankanın itibarını kırabilecek veya şöhretine ya da servetine zarar verebilecek bir hususa kasten sebep olunamaz ya da bu yolla asılsız haber yayılamaz.” Bu madde oldukça muğlak ve suç tanımı net olmadığı için herhangi bir ceza verilemediği gibi gerçekten yorum niteliğindeki durumlar için de dava açılabiliyor. 

İŞİN UZMANI NE DEDİ?

Aydınlık Yazarı, yatırım danışmanı Serhat Latifoğlu ise kararın ardından yaptığı açıklamada, şu görüşleri dile getirdi: “Bir beklentiyi ifade etmek spekülasyondur. Dolayısıyla teknik olarak beklenti ifade eden herkes spekülatördür. Fakat bir beklentiyi gerçekmiş ve kesin olacakmış gibi ifade etmek manipülasyondur. SPK Mevzuatında tanımlanmıştır. SPK Mevzuatı’nın 6362 sayılı md. 107/2’de açıkça yazar. Maddenin başlığı ‘Bilgi Bazlı Piyasa Dolandırıcılığı’. Bu kişilerin bu yasa kapsamına girip girmediğine ilgililer karar verecek. Gördüğüm kadarıyla BDDK’nın listesi kısa. Liste önümüzdeki günlerde uzar mı bilmiyorum. Fakat son üç ay içinde küçük yatırımcılara dönük olarak büyük suçlar işlendi; hem yasal hem de manevi anlamda. Devlet elbette bu suçların peşine düşecektir. Bunda yanlış bir şey yok.”

MEVZUATTA AÇIKLAR VAR

“Yüz binlerce takipçili şaklabanlar dolar/TL 50 olacak dedi, bir banka yöneticisi profesör TCMB’nin müdahaleleri ile klip çekerek alay etti, bir yatırım bankacısı Türk ekonomisinin artık battığını hemen her gün ilan etti, gazeteler boy boy manşet atıp bunlara destek oldu.” diyerek yapılan dezenformasyona işaret eden Latifoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun gibi sayısız akademisyen, şarlatan vs bu manipülasyon dalgasını ateşledi. Şu unutulmasın; bir bankayı batırmak için basit bir dedikodu bile yeterlidir. Yapılanların boyutu düşünüldüğünde devletin kanunlar çerçevesinde adım atmasının ne kadar doğru olduğu görülür. Piyasa yorumu yapma, tavsiye verme vb. konularında mevzuatta açıklar var. Bu konunun daha güncel bir standarda kavuşturulması için acilen yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Sonuç olarak; Ekonomik Kurtuluş Savaşı’nda zafer üretenlerin ve üretimi savunanların olacaktır.”  

KILIÇDAROĞLU NE DEDİĞİNİN FARKINDA MI?

BDDK tarafından hakkında suç duyurusu yapılan isimler arasında yer alan YouTuber Selçuk Geçer, Twitter hesabından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na atıfla şu paylaşımı yaptı: “Kılıçdaroğlu: 20 Aralık gecesi; Vakıfbank 4.5 milyar dolar, Halkbank 3.6 milyar dolar, Ziraat bankası 6.5 milyar dolar, Merkez Bankası’nın arka kapısından 4.5 milyar dolar, toplamda 19.1 milyar dolar satıldı.” Doğru mu bu? araştırın ve açıklayın!!!” 

Haber metinlerine baktığımızda Kılıçdroğlu'nun, “22 Aralık akşamına kadar Vakıfbank 4.5 milyar dolar, Halkbank 3.6 milyar dolar, Ziraat Bankası 6.5 milyar dolar, Merkez Bankası arka kapısından da 4.5 milyar dolar, toplam 19.1 milyar dolar satış yapıldı." sözlerine yer verildiğini gördük. Buna göre YouTuber Selçuk Geçer'in, Kılıçdarıoğlu'nun sözlerini çarpıtarak binlerce takipçisine hatalı bilgi verdiği görülüyor. 

PİYASADA KARŞILIĞI OLUR

Bunun yanında Kılıçdaroğlu, “2022 Aralık arasında kamu bankalarından 19.1 milyar dolar satış yapıldı.” iddiasını öne sürdü. Edinilen bilgilere göre kamu bankalarının kendi uhdelerinden böyle bir satış söz konusu değil. Konuya hakim uzmanlarla konuştuğumuzda Geçer'in yanıltıcı bir şekilde aktardığı üzere o tutarda döviz satılmış olsa bunun piyasada o günkü kurdan TL karşılığı olur ve Merkez Bankası'nın o tutarda piyasa işlemi yapması gerekir. Bunu verilerde göremiyoruz. Bunun yanında Kılıçdaroğlu'nun iddia ettiği aralıkta da olsa tutarlar oldukça yüksek olduğundan bunun da yine verilerde yansıması gözlenir.

'BANKALAR DEVREYE GİRMEDİ'

Öte yandan Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ise NTV'de katıldığı yayında Merkez Bankası ve Hazine üzerinden müdahale yapılabileceğini, “Merkez Bankası ya da Hazine neden müdahale ediyor diyorlar. Türkiye olayları oturup, elindeki bütün enstrümanları pozitif yönde kullanmayacak kadar beceriksiz bir ülke mi? İhtiyacı olan her türlü enstrümanı kullanır.” diyerek açıklamış olsa da A Haber özel yayınında konuya açıklık getirerek, “Asla, gece dolar satılmadı. Kamu Bankaları devreye girmedi. Hiç kimse devreye girmedi. Bireysel satıcılar devreye girdi. Birbirleriyle yarıştılar.” bilgisini paylaştı. 

Bakan Nebati ayrıca piyasaya “40 milyar dolar sürüldüğü” ve Merkez Bankası'nın “7 milyar dolar müdahalede bulunduğu” iddialarına da dikkat çekerek, “40 milyar dolar nasıl olur? Tüm kamu ve kurumları her türlü enstrümanı kullanmakla mükelleftir. Merkez Bankası'nın müdahalesi varsa pazartesi belli olur. Utanmadan 40 milyar para yatırıldı diyorlar. Hani nerede bu para? Bunu kanıtlaması lazım. Ya yalancı ya da niyeti farklı. Pazartesi sonuçlar açıklandığı zaman ne yapacaksın.” ifadelerini kullandı.

Aydınlık