Türkiye Barolar Birliği’nde (TBB) “40’tan fazla Baro’nun mevcut TBB Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’na karşı Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan’ı aday gösterdiğine” ilişkin açıklamanın doğru olmadığı ortaya çıktı.

Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) genel kurulu 45 Aralık’ta Ankara’da yapılacak.

CHP, mevcut TBB Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’nun seçilmemesi için yoğun kulis faaliyeti yapıyor. CHP’nin desteklediği isim, Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan. CHP, Sağkan’ın adaylığının desteklenmesi konusunda baroları ikna etmek için yoğun bir çaba içinde.

‘ORTAK ADAY SÖZ KONUSU DEĞİL’

Geçenlerde “Eskişehir’de 40’tan fazla baro başkanının katılımıyla bir toplantı düzenlendiği, toplantıda Erinç Sağkan'ın ortak aday olarak belirlendiği” açıklanmıştı. Erinç Sağkan da o iddianın ardından kendi kendini aday ilan etti.

Aydınlık, Eskişehir’de yapılan toplantının ayrıntılarına ulaştı. Toplantıdan bir gün önce belli baroların katıldığı gizli bir toplantı gerçekleştirildi. Ertesi gün toplantıya katılanların çoğunun baro başkanı olmadığı belirtildi. Adaylık için yapılan oylamada, Ankara Baro Başkanı Erinç Sağkan’a 9, Kocaeli Baro Başkanı Av. Bahar Gültekin Candemir ve Bursa Baro Başkanı Av. Gürkan Altun’a 7’şer oy çıktı. Bir tane de çekimser kullanan oldu.

Toplantıya katılan bir avukat, Aydınlık’a şu açıklamayı yaptı: “Toplantıya 40 baro falan katılmadı. Hesap ortada. Erinç Sağkan’ın Feyzioğlu’na karşı ‘oy birliği ile’ aday gösterilmesi, kesinlikle söz konusu değil. Toplantıya katılanlar, bir oyuna geldiğini düşündü. Hatta tepki gösterenler de oldu. Bazı baro başkanlarının ‘Önceden alınan kararları burada bize dayatıyorsunuz, sizin kendi hesabınız var’ diyerek toplantıyı terk ettiğini biliyoruz.”

'TOPLANTI KURMACA'

TBB Başkanlığına aday olacağını açıklayan eski başkanlardan Vedat Ahsen Coşar da Eskişehir’de yapılan toplantıyı eleştirdi. Coşar sosyal medyadan yaptığı paylaşımda özetle şu ifadeleri kullandı:

“Aday olmamıza rağmen beni ve Sayın Alper Tunga Bacanlı’yı Eskişehir’de yapılan toplantıya davet etmeyeceksiniz. Yapılan oylamaya da dahil etmeyeceksiniz. Sadece Başkanlarla sınırlı olan o toplantıya başkan olmayanların ve bazı delegelerin katılmalarına ve oy kullanmalarına izin ve imkan vereceksiniz. Bunu yapıp hem Genel Kurul’da oy kullanacak olan delege iradesini yok sayacaksınız, hem de kamuoyuna yüksek katılımlı bir toplantı yapıldığı görüntüsü vereceksiniz. Bununla da yetinmeyecek ve seçime kaç kişinin katıldığını ve yarışa dahil edilen Başkan adaylarının kaç oy aldıklarını, gerçek/fiili katılımcı sayısı belli olacak diye açıklamayacaksınız. Sonra kalkıp demokrasiden, katılımcılıktan, şeffaflıktan söz edeceksiniz. Bu yaptığınız Eskişehir toplantısını ve oradan çıkan sonucu güçlü göstermeye yönelik bir algı operasyonu ve Bonapartist bir darbedir. Bu avukata yakışan bir duruş olmadığı gibi etik de değildir. Bu anlayış mı Türkiye Barolar Birliği’nde; Birliği, baroların ve avukatların dayanışmasını sağlayacak ve yargının kurucu unsuru olan bağımsız savunmayı temsil edecek? Gülerler insana!”