Kağıtta fiyat artışı, yazılı basının yanı sıra yayıncılık sektörünü de sıkıntıya soktu. Yayınevleri için kağıt bulmak, yeni kitap basmak artık zor. Okurların da tükenen basımlara ya da yeni eserlere ulaşması... Kağıt sorununun yayınlara etkisini Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk'le konuştuk.
- Kur artışı kâğıt fiyatlarını, dolayısıyla yayıncılık sektörünü nasıl etkiledi?
Pandemiyle birlikte üretim maliyetlerinde ciddi artışlar oldu. Kâğıtta dışa bağımlı haldeyiz; küresel selüloz fiyatlarının ve ithal edilen kâğıdın navlun bedelinin artması sektörümüzü zora sokmaya devam ediyor. Yılbaşından itibaren ithal edilen birinci hamur ve kitap kapağı kâğıtlarında yüzde 130, kuşe kâğıtlarda yüzde 100’e, kitap kâğıdında da yüzde 60’a varan fiyat artışları oldu. Kur artışları diğer matbaa malzemeleriyle beraber telif maliyetlerimizi de artırmış durumda.
- Bu artış yayıncıların planlarını etkileyecek mi?
Üretim maliyetleri nedeniyle yayıncı arkadaşlarımız üretim planlarını gözden geçiriyor. Zamlı fiyatlar nedeniyle yayıncılık sektörü zor durumda. Yeni baskılar ya durduruluyor, bekletiliyor ya da iptal ediliyor. Baskısı biten kitapların tekrar baskılarının yapılması noktasında bile yayıncılar zorluk yaşıyor. Bu durum kültürel çeşitliliğimizi olumsuz anlamda etkileyecek. Artan maliyetlerle birlikte kitap fiyatlarında yüzde 40’lara varan zamlar gündeme gelecektir.
'SATIŞLAR DÜŞÜYOR'
- Fiyatlardaki artış kitap satışlarında düşüşe neden oldu mu?
Şu an sektörümüzde “yaprak kımıldamıyor.” Şeker gibi temel ihtiyaç maddelerinin evlerde stoklandığı bu çok zor dönemde, kitap alımının kaçınılmaz olarak düştüğünü görüyoruz.
- Eğitime yönelik yayın yapan yayınevleri bu durumdan nasıl etkilenecek?
Türkiye kitap perakende pazarının yüzde 44,20’sini oluşturan eğitim yayıncılığında da diğer kategorilerde olduğu gibi fiyat artışları oldu. Öğrenciler şu an istedikleri kitabı alamıyorlar. Yüzde 20 ile yüzde 50 oranında eğitim kitaplarına zam geldi, gelmeye de devam ediyor.
'FABRİKALAR AZALDI'
- Bütün bunların yanı sıra kur artışı kâğıt tedariki konusunda sorun yaratıyor mu?
Kâğıt krizinin başlangıcında, aslında kâğıt hamuru sıkıntısı yatıyor. Hamurun fiyatı 2020’de ton başına 700750 dolarken, 2021’de 1.200 dolara kadar çıktı. Ülkemizin yaşadığı kur artışıyla birlikte durum daha da vahim bir hale geldi. Fiyat artışlarındaki başlıca sebeplerden biri Çin’de 279 hamur ve kâğıt fabrikasının çevresel girişimlerle kapatılması ve plastiğe karşı (protestolarla birlikte) plastik ürünleri kâğıt alternatifleriyle değiştirme telaşı. Aynı zamanda online alışveriş arttıkça karton ambalaj fiyatına da talep arttı ve kâğıt fabrikaları buna daha çok yatırım yapmaya başladı. Özetle; hem daha az fabrika kitap kâğıdı üretiyor, hem de kâğıt hamuruna başka yerlerden talep arttı, dolayısıyla fiyat ve erişim sorunu da oluşmuş durumda. Ek olarak, Çin’deki çevresel girişimlerden dolayı mürekkepte de hamm adde sıkıntısı var ve mürekkep üreticileri hızla konsolide olduğu için mürekkep fiyatları da artıyor.
'KDV SIFIRLANMALI'
- Sektör olarak bu krizin aşılması konusunda önerileriniz neler?
Bir çözüm yolu olarak Türkiye'de özelleştirme ile kapanan kâğıt endüstrisini tekrar ayağa kaldırmamız, kendi kâğıdımızı üreteceğimiz döneme kadar da devletin kâğıt ithalatı konusunda yayıncılık sektörünü sübvanse etmesi gerekiyor. Aksi takdirde yazılı kültürümüzde kültürel çeşitlilik yakın dönemde daha da olumsuz yönde etkilenecektir. Kâğıt ithalinde, gümrük birliği ülkeleri dışında kalan ülkelere uygulanan yüzde 10’luk verginin kaldırılıp, başka ülkelerden kâğıt ithalatının önünün açılması, ithal kâğıtta rekabetin önünün açılması, yanı sıra kâğıtlarda uygulanan KDV’nin sıfırlanması yine önerilerimiz arasında. Yayıncılarımızla istişarede bulunarak sektörün kendi iç dinamiklerini harekete geçirecek dayanışmayı, paydaşlarımızla da sağlama noktasında çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.