Gökyüzünde kara kara bulutlar
Başımıza nerden geldiniz!
Biz biliriz bizim işlerimizi
İşimiz kimseden sorulmamıştır.
Kılıçla, mızrakla, topla, tüfekle
Başımız bir kere eğilmemiştir.
Kuzumuz var, yaylalarda meleşir,
Çeşmemiz var, gece gündüz söyleşir,
Yazımız var, pehlivanlar güreşir,
Bu toprağa kimse girememiştir.
Davranı da deli gönül davranı!
Kemal Paşa dinlemiyor fermanı!
Anası, bacısı, kızı kızanı
Bizim gibi millet görülmemiştir.
Sana borçluyuz ta derinden!
Çünkü yurdumuzu sen kurtardın,
Yaralarımızı iyice sardın.
Yiğittin, inanç doluydun, yapıcıydın,
Sanatkârdın, denizler kadar engin;
Kimsenin görmediğini görürdü
Dedin ki: Bu millet, bu büyük millet
Yüzyıllar boyunca geri kalmış;
Bu yurt, bu güzel yurt, bizim yurdumuz
Her yanından yaralar almış.
Dedin ki: Bir güzel savaşmalı
Bilgiyle, inançla, coşkunlukla
Sana borçluyuz ta derinden!
Dilimizi, ulusallığımızı öğrettin bize,
Çünkü cumhuriyetimizi sen kurdun.
Özgürlüğü sen yaydın içimize,
Halkçıyız dedin halk içinden,
İnançla hür yetiştirdin bizi,
Borçluyuz sana ta derinden!
Davullar zurnalar döğende
Biz seni hatırlarız!
Binip trene gezende
Biz seni hatırlarız!
Önce adını öğrenir çocuklarımız
Eli kalem tutup yazanda.
Binler yaşa, yurdumuza hizmeti büyük
Kemal Paşa! Ölümsüz insan! Şanlı Atatürk!
(“Atatürk Kurtuluş Savaşında Şiirinden bazı kesitler(1950),” Cahit Külebi,