Köy Enstitüleri, 1940 yılında iş ve eğitimi bir araya getirmek, öğretmenler yetiştirmek amacıyla Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel tarafından kurulan sistemdir. Köy Enstitüleri, tarıma el verişli bölgelerde, entellektüel öğretmenler yetiştirmek için köylülerin katkılarıyla oluşturuluyordu. İşte, Köy Enstitüleri ders programı ve tarihi...
Köy Enstitüsü, okuma ve yazma oranı hayli düşük olan Türkiye'de, Aşık Veysel'in de öğretmen olarak aralarında bulunduğu kadrosuyla eğitimli ve aydın yeni öğretmenler kazandırdı. Tarıma katkı amacıyla ortaya çıksa da müfredatında birçok sanatsal faaliyet yer alıyordu. Ancak 1954 yılında kapatıldılar. Köy Enstitüsü nedir, ne için kuruldu?
KÖY ENSTİTÜSÜ NEDİR?
Türkiye'de ilkokul öğretmeni yetiştirmek üzere 17 Nisan 1940 tarihli ve 3803 sayılı yasa ile açılan okul türüdür. Tamamen Türkiye'ye özgü olan bu eğitim projesini dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel yönetti. İş ve eğitimin bir araya getirilerek yürütülebileceği düşüncesi ile tasarlandı.
KÖY ENSTİTÜLERİ KURULUŞU, TARİHİ
Anadolu'nun neredeyse tamamında okulların olmadığı düşünülerek Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün himayesinde, Millî Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel tarafından İsmail Hakkı Tonguç'un girişimiyle, köylerdeki ilkokul mezunu çocukların bu okullarda yetiştirildikten sonra yeniden köylere giderek öğretmen olarak çalışmaları düşüncesiyle 17 Nisan 1940 tarihinde Köy Enstitüsü kuruldu.
Okuma yazam bilen oranı o dönemde yüzde 5 oranında bile değildi ve köylerde yaşayan nüfus yüzde 80 dolaylarındaydı. 1940 yılından itibaren, tarım işlerine elverişli geniş arazisi bulunan köylerde veya onların yakınlarında Köy Ensititüleri açıldı. İlk olarak, seçilen şehirlerden uzak ancak tren yollarına yakın tarıma elverişli 21 bölgede, köy ilkokullarına öğretmen yetiştirmek üzere açıldı. Öğretmenler köylülere hem örgün eğitim verecek, okuma yazma ve temel bilgileri kazandıracak hem de modern ve ilmi tarım tekniklerini öğretecekti. Öğretmenler gittiği yörelerde bilinmeyen tarım türlerini de köylülere öğretecekti. Her köy enstitüsünün kendisine ait tarlaları, bağları, arı kovanları, besi hayvanları, atölyeleri vardı. Derslerin %50'lik bölümü temel örgün eğitim konularını içeriyordu. Geri kalanı ise uygulamalı eğitim şeklindeydi.
ENSTİTÜNÜN SANAT FAALİYETLERİ
Köylerde büyümüş öğrencilere, klasik müzik enstrümanları ve geleneksel sazları çalması öğretiliyordu. Meşhur halk ozanı Aşık Veysel, enstitüleri gezip öğrencilere saz çalmasını gösteriyordu. Hasanoğlan Köy Enstitüsü bu konuda en zengin enstrüman envanterine sahipti. Mandolin, taşınması ve öğreniminin kolaylığı nedeniyle genellikle kullanılan enstrümandı. Enstitülerde hazırlanan programlar, toplumun sanat ve kültür hayatına katkıda bulunulması amacıyla çevre il ve köylere de götürülerek sergilenmişti.
KÖY ENSTİTÜLERİ LİSTESİ
Akçadağ/ Malatya 1940
AkpınarLadik/ Samsun 1940
Aksu/ Antalya 1940
Arifiye/ Sakarya 1940
Beşikdüzü/ Trabzon 1940
Cılavuz/ Kars 1940
Çifteler/ Eskişehir 1939
Dicle/ Diyarbakır 1944
Düziçi/ Adana 1940
Erciş/ Van 1948
Gölköy/ Kastamonu 1939
Gönen/ Isparta 1940
Hasanoğlan/ Ankara 1941
İvriz/ Konya 1941
Kepirtepe/ Kırklareli 1939
Kızılçullu/ İzmir 1939
Ortaklar/ Aydın 1944
Pamukpınar/ Sivas 1941
Pazarören/ Kayseri 1940
Pulur/ Erzurum 1942
Savaştepe/ Balıkesir 1940
KÖY ENSTİTÜLERİ DERSLERİ
Tarıma uygun arazilerin yakınlarına kurulan Köy Enstitüleri'nin amaçlarından biri de köylülerin alternatif tarım tekniklerini öğretmesiydi. Arıcılık bilinmeyen köylerde arıcılık, bağcılık bilinmeyen köyde bağcılık öğretiliyordu. Enstitüye atanan öğretmen gittiği köyde okul binasını köylülerin yardımıyla yapabilecek kadar inşaat bilgisi de öğreniyordu. Köy enstitüsünü bitiren bir öğretmen sadece bir ilkokul öğretmeni olmuyor aynı zamanda ziraatçilik, sağlıkçı, duvarcı, demircilik, terzilik, balıkçılık, arıcılık, bağcılık ve marangozluk konularını da öğreniyordu. Öğretmenler gittiği köyde köylülerin işbirliği ile kendi okullarını inşa ediyor ve devletin okul yapmasına gerek kalmıyordu.
Hasan Âli Yücel Milli Eğitim Bakanlığı döneminde dünya klasiklerini Türkçeye tercüme ettirmişti. Köy enstitüleri öğrencileri her sene 25 tane klasik romanı okumakla sorumluydu. Entitülerden çıkan öğretmenler en az bir tane müzik aletini çalmasını da öğreniyordu. Tüm aşamalrda Köy Enstitülerine katılan öğrenci ve öğretmenlerin çabasının bulunması, verilen derler ve sonuçları ile Köy Enstitüleri dünya üzerinde eşi görülmemiş kurumlardı.
Entirülerde okutulacak derler: Kültür dersleri, Ziraat dersleri ve Teknik dersler olarak üç şekilde gruplandı.
Kültür dersleri: Türkçe, Tarih, Coğrafya, Yurttaşlık Bilgisi, Matematik, Fizik, Kimya, Tabiat ve Okul Sağlık Bilgisi, Yabancı Dil, el yazısı, resim iş, beden eğitimi ve ulusal oyunlar, müzik, askerlik, ev idaresi ve çocuk bakımı, öğretmenlik bilgisi, Zirai işletme Ekonomisi, Kooperatifçilik.
Ziraat dersleri: Tarla Ziraatı; Bahçe Ziraatı, Sanayi Bitkileri Ziraatı ve Zirai Sanatlar, Zootekni, Kümes Hayvancılığı, Arıcılık ve ipek Böcekçiliği, Balıkçılık ve Mahsulleri.
Teknik dersler: Demircilik ve Nalbantlık, Dülgerlik ve Marangozluk, yapıcılık, köy ev ve el Sanatları, Makine ve Motor Kullanma
KÖY ENSTİTÜLERİ NEDEN KAPATILDI?
II. Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru 1945 yılında Sovyetler Birliği lideri Stalin'in Türkiye'den Kars, Artvin ve Ardahan'ı ve Boğazlarda askeri üs istemesi üzerine, Millî Şef İsmet İnönü de ABD'den askeri destek istemişti. Bu desteği vermeye hazır olduğunu belirten ABD, Truman Doktrini ile yardıma başlamıştı ancak karşılığında, Türkiye'de serbest seçimlere dayanan demokrasi düzeninin yerleştirilmesini ve Millî Şeflik, "5 yıllık kalkınma planları" ve "Köy Enstitüleri" gibi Sovyet sistemine benzer uygulamaların kaldırılmasını talep etti.
1946 yılında siyasi kaygı nedeniyle, müfredatında ve yapılanmasında kuruluş amaçlarından uzaklaşan değişiklikler yapıldı. İlerleyen yıllarda da, daha önceleri sıkı sıkıya bağlı olduğu "iş için iş içinde eğitim" ilkesinden uzaklaştırıldı. Öğretmen okullarına dönüştürülerek 1954'te kapatıldılar.